Erzurum
Erzurum, Türkiye'nin bir ili. 2015 itibarıyla 762.321 [1] kişilik nüfusa sahiptir. 2015 yılı itibariyle 999 kişi göç vermiştir.[1][1] Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük ilidir. Denizden yüksekliği yaklaşık 1900 m olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihi eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır. Yüzölçümü bakımından Türkiye 'nin en büyük 3. ili Erzurum'da, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup, son yıllarda kış turizmiyle de öne çıkmaktadır. Soğuk iklimi sebebiyle sanayisi gelişmemiştir. 25.066 Km2 yüzölçümüne sahip il arazisinin %15.17'si tarımsal amaçlı olarak kullanılabilir konumdadır.
"Erzurum" adının menşeî: " Erzurum " ismi; "Azzi ", " Erzen " (Darı), " Arze " ve bilhassa Müslüman Arapların " Erzenu'r Rûm " (Erzen-i Rûm) ismiyle andıkları, aynı bölgedeki eski ve tarihi bir şehirden gelir. Erzurum ismini şehre Türkler vermişlerdir.[3] Hudûd el-âlemisimli kitapta; bu şehrin müstahkem bir kalesi bulunduğu için, her taraftan gelen gazilerin nöbet tutarak şehri korudukları ve şehirde tüccarların çok olduğu bildirilmektedir.
Tabiat şartlarının ve coğrafi konumunun uygun ve elverişli olması yanı sıra , önemli uygarlık ve medeniyet merkezi olarak bilinen yerlere yakınlığı, Erzurum'un Anadolu'da en eski yerleşim merkezlerinden birisi olmasını sağlamıştır. Günümüze kadar yapılan kazılar sonucu bulunan bazı taş araçlar Erzurum ve yöresindeki yerleşimin geçmişini 'yontma taş devri' ne kadar götürmektedir. Ayrıca Karaz, Pulur, Güzelova Höyük, ve Sos Höyük buluntuları, Erzurum'un İlk Tunç Çağı'ında Karaz Kültürünün merkezi konumunda olduğunu göstermektedir.
[5]
Erzurum, tarih öncesinden günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Erzurum'un tarihi MÖ 4000'e kadar uzanmaktadır.Urartular, Kimmerler, İskitler, Hititler, Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler,Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında tutmuştur.
Doğu Anadolu'nun en büyük kenti olan Erzurum'un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum'u da içine alan bölge tarih boyunca
Hurriler, Asurlar, Kimmerler, İskitler (Sakalar) bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Medler tarafından kuşatılamayan bölgePersler tarafından MÖ 6. yüzyılda istilâ edilmiştir. MÖ 4. yüzyılda İran'ı mağlup eden Makedonya Kralı İskender bölgede hüküm sürmüştür.Daha sonra İskender'in ölümü üzerine önce Selokidler'in sonra ise Romalı'ların eline geçen bölge, Romalılar ile Partlararasında büyük savaşlara sebep olmuştur. Roma İmparatorluğunun bölünmesi sebebiyle MS 395 yılında Erzurum, Doğu Roma'lılara (Bizanslılar'a) verilmiştir. Daha sonraki dönemde Sasaniler ve Bizanslılar tarafından yönetilmiştir. Hititler'in sınır bölgesinde olan Erzurum'un pek çok savaşlara sahne olmasının sebebi tarihi göç ve istilâ yolları üzerinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. MS 422 yılında Bizanslılar Erzurum yakınlarında " Theodosiopolis" şehrini kurdular. Daha sonra Erzurum ve "Theodosiopolis" Müslüman Komutan Ömer bin Hattab'ın komutasındaki İslam Orduları tarafından 633 yılında fethedildi. Müslümanların eline geçen bölgenin nüfusu çok sürede hızla arttı ve 200 bin oldu. O dönemde dünyanın en büyük şehirleri arasında olan Erzurum daha sonra İslâm devletlerinin birbiriyle çekişip iç mücadeleye başlamaları ve sonuç itibariyle zayıf düşmeleri neticesinde Bizanslılar diğer şehirleri ve Erzurum'u geri aldılar.[3] 1048 yılında Selçuklular Pasinler meydan muharebesinde Bizanslıları mağlup ettiler. Böylece 1071 Malazgirt meydan muharebesinden 22 yıl önce Erzurum 'u; Tuğrul Bey, kardeşi Çağrı Bey ve Süleyman Şah'ın babası Şahzade Kutalmış Bey feth etmiş oldular. Bu süreçte Bizansla yapılan anlaşma üzerine Erzurum Bizans'a geri iade edildi. Selçuklu Sultanı Alparslan'a bağlı komutanlardan Ebul Kasım, 1071 Malazgirt zaferinden sonra Bizans'ı mağlup ederek Erzurum 'u feth etti.
Anadolu'da ilk Türk Beylerbeyliği olan Saltık (Saltuk)oğulları " Saltuklular Beyliği " kuruldu. Erzurum 1202 yılına kadar Saltuklular Beyliğinin başşehri olmuştur. 1071-1202 döneminde: Melik Ebul Kasım (1071-1103), Melik Ali (1103-1174), Melik Nasreddin Mehmed (1174-1884), Melikşah (1184-1202), Melik Alâeddin (1200-1202) hüküm sürmüşlerdir.Erzurum 1202 yılında Konya 'da bulunan Anadolu Selçuklularına tabi bir vilâyet oldu. 1242 yılında Moğollar tarafından istilâ edildi. Bu istilânın ardından Erzurum ve yöresini İlhanlılar ele geçirmiş oldular. 1202-1335 yıllarında Erzurum'da hüküm süren İlhanlılar'dan sonra bölge Eretna ( Ertenç) Türk Beyliğinin himayesine girdi. 1300'lü yılların sonunda Erzurum 'u önce Karakoyunlular sonra da Timur kuşattı. Karakoyunlular bölgede 15 'nci asrın ortalarına kadar hüküm sürdüler. 1467'de Akkoyunlular'ın önderi Uzun Hasan'ın gerçekleştirdiği ani bir baskın sonucu Cihan Şah'ın ölümüyle Karakoyunlu devleti yıkıldı, Erzurum Akkoyunlular 'ın eline geçti. Akkoyunlu Devleti, Safevi hükümdarı Türk asıllı Şah İsmail tarafından 1508'de tamamen ortadan kaldırıldı. Safevilerin eline geçen Erzurum, safeviler döneminde çok geriledi. 1514 yılında Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Erzurum 'u feth etti. Safeviler Erzurum 'u geri aldılar. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Erzurum'u kesin olarak Osmanlı topraklarına katmıştır. Erzurum Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir eyâlet merkezi olarak çok gelişti. Trabzon - Tebriz ticaret yolu üzerinde olması ve kalesinden dolayı serhat şehri statüsüne sahip oluşu, Erzurum 'u, Osmanlıların İran'a yaptığı seferlerin askeri üssü konumuna getirmişti. Günden güne gelişerek; ticaret, kültür, san'at, sanayi ve askeri merkez haline geldi. Osmanlılar tarafından Erzurum merkezli kurulan eyaletin sınırları dahilinde; Erzurum, Gümüşhane, Erzincan illeri ve Muş'un Malazgirt, Bingölün Kiğı ilçeleri yer alıyordu. 1600 'lü yılların ortalarında Erzurum eyaleti 49.324 km2 yüzölçüme sahipti.
Erzurum , 1828- 1829, 1878 ve 1916 'da üç defa Rus istilâsına uğramıştır. Rusların çok büyük tahribatlar yaptığı bu istilâlar geçici olmuştur.[9] 1877-1878 'de Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Ruslar'ı doğuda birkaç defa bozguna uğratmasına rağmen, Rusların sürekli takviye almaları sebebiyle sonuç Ruslar'ın lehine gelişmiştir.[9] Ahmet Muhtar Paşa, Rus General Arshak Ter-Gukasov 'u Karayazı yakınlarında vuku bulan Halyaz meydan muharebesinde (21 Haziran, 1877 ) ; Rus Başkomutanı Ermeni asıllı Melikof 'u da Zivin Meydan Muharebesinde (25-26 Haziran 1877 ) mağlup etti.[10] Rus Çarı, bu yenilginin üzerine General Melikof 'u azletti ve akabinde Ahmet Muhtar Paşa, Rus ordusu ile Kars ve Gümrü arasında Gedikler Meydan Muharebesinde üçüncü defa karşılaştı. Rus ordusunu mağlubiyete uğrattı.[11] Bunun üzerine Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid, Ahmet Muhtar Paşa'ya "Gazi" unvanını verdi. Yahniler Meydan Muharebesini ;, 34 bin Türk askeri , 74 bin Rus askerini mağlup ederek kazandı.[12] Ruslar aşırı derecede kuvvet yığınca Gazi Ahmet Muhtar Paşa, ordusunu Erzurum 'a çekti. Türk ordusunun dağılmasını böylece önlemiş oldu. Türk askeri ve Erzurum halkının birlikte verdikleri savunma ve mücadele karşısında Ruslar geri çekilmek zorunda kaldılar. Sonradan Rusların aldıkları ek takviye yardımlar 9 Kasım 1877 - 13 Temmuz 1878 döneminde bölgeyi işgal altında tutmalarını sağlamıştır. Rus devrimi(6 Kasım 1917) üzerine Ruslar, Erzurum'u terk ederken şehri Ermeni çetelerine teslim ettiler.Ermeni çetelerinin bölgedeki katliam ve tahribatları Ruslar'dan çok daha korkunçtu.
27 Şubat 1918 günü Ermeniler Erzurum'un Alaca köyünde Türkleri öldürdü.[8] Erzurum'da Türk çarşıları Ermeniler tarafından yakılmaya başlandı.[8] 26-27 Şubat 1918 gecesi Ermeniler Erzurum'da 3000[14] ila 8000[15][16] Müslümanı öldürdü.[14] Rus Yarbay Tverdohlebof, Şubat 1918 sonlarında Erzurum'a yakın köylerdeki Türklerin "ortadan kaybolduklarını" bildirmektedir.[17] Rus Yarbay Tverdohlebof, 1917 yılı ilkbaharında Ermenilerin bölge halkının elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtmiştir.[18] Daha sonra, Rus ordusu çekildikçe katliamların daha da artmaya başladığını[18] , Ermenilerin Erzurum'a çekilirken yoldaki Türk köylerinde halkı öldürdüklerini[19] Ilıca'da Ermenilerden kaçamayan Müslüman Türklerin, Ermeniler tarafından öldürüldüğünü [19] bunların sayısının 800 kişi olduğu ve savaştan yakından uzaktan ilişiği olmayan sivil halktan oluştuğu, gerek Rus subaylar Yarbay Tverdohlebof ve Yarbay Grizyanov tarafından ve gerekse günümüz akademisyenleri tarafından belirtilmektedir.[20][21][22] Türk Ordusu 15'inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir, Erzurum 'da Ermeni çeteleri ile girdiği muharebe sonucunda galip geldi ve Erzurum'u Ermeni işgalinden kurtardı (12 Mart, 1918) . Erzurum, bir harebeyi andırıyordu. Ermeni çeteleri binlerce insan katletmişti. Selçuklular ve Osmanlılara ait tarihi eserlerin çoğu Ermenilerce tahrip ve imha edilmişti.
Erzurum 'u işgal eden Rus ve Ermeni çetelerinin baskısı sonucu Erzurum 'dan göç eden Erzurumlular, kısa süre sonra tekrar Erzurum 'a dönmeye başladılar. Türk İstiklâl Harbi , Milli Mücadele, Millî Birlik ve Bağımsızlık Hareketinin temeli 23 Temmuz 1919 'da Erzurum 'da toplanan ve Erzurum Kongresi 'nde alınan:
-
Vatan bir bütündür, bölünemez
-
Millet her türlü yabancı işgal ve müdahalesine karşı, topyekün kendisini savunacak ve direnecektir.
-
Milli gücü kullanmak ve milli iradeyi hakim kılmak temel ilkedir.
kararları ile atılmıştır. İstiklâl Harbi sürecinde Erzurum 'un tarihi yeri ve önemi çok büyüktür. Milli Mücadele, Misak-ı Milli Beyannamesi ile Erzurum 'da fiilen ve hukuken başlatılmış oldu.
Anadolu' nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Erzurum , Hititler 'den Bizanslılar'a kadar pek çok millet ve devlet tarafından istilâ edildi ve hüküm sürüldü. Doğu-batı yol güzergâhında bulunan Erzurum ' dan gerek göçler ve gerekse bölgede yaşanan savaşlar nedeniyle eski medeniyetler, tarih içerisinde kaybolmak suretiyle günümüze kadar ulaşamadılar. Erzurum, Türkler 'inAnadolu'ya ilk olarak girişi diye bilinen 1071 yılından 22-23 yıl önce, İbrahim Yınal ve Kutalmış komutanların önderliğinde Türkmenler tarafından 1048 yılında (Pasinler Savaşı) fethedilmiş ve Erzurum'a yerleşilmiştir. Anadolu 'da kurulan ilk Türk beyliği olan Saltuklu Beyliği Erzurum 'da kurulmuş ve Erzurum 'u başkent edinmiştir. Yaklaşık bin yıldır Erzurum 'da Türk - İslâm medeniyeti yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Tarihi süreçle Erzurumla ilgili aşağıdaki anektodlar önem arz etmektedir.
-
Oğuz Türkleri nin Anadolu'ya göçü iki kez olmuştur. M.Ö. 2-3. bin yıllarında ilk göç gerçekleşmiş ama göç edenler o dönemde Anadolu'da yaşanan Hıristiyan kültürü içinde adeta erimişler, Hıristiyan kültürüne asimile olmuşlardır.
-
[23]. İkinci asıl göç ise 1071 Malazgirt Zaferi öncesi ve sonrasında Müslüman Selçuklular'ın (Oğuz Türkleri'nin) Anadolu 'yu fethederek girişidir.
-
Anadolu'da, Malazgirt Zaferi döneminde yaşayan halkın nüfusu 1,5 milyondu.[23].Malazgirt Zaferi ile Anadolu'ya göç eden Oğuz Türkleri'nin muhtelif boylarına mensup insan sayısı ise 2 milyondu.[23]. Malazgirt Zaferi ardından Anadolu'da yaşamakta olan 1,5 milyon nüfuslu Hıristiyan topluluğun çoğu Balkanlar, Trakya ve İstanbul yöresine çekilmiştir.[23].
-
Müslüman Selçuklular (Oğuz Türkleri) dini sebeplerden dolayıAnadolu'nun Hıristiyan halkı ile kaynaşmamıştır.[23]. Bazı Hıristiyanlar İslamiyeti seçerek Müslüman olmuşlardır.
-
Günümüzde Anadolu'da yaşayan Türk asıllı olanlar Orta Asya'dan göç eden Türklerin soyudur, neslidir.[23].
-
Selçuklu ve Osmanlı dönemleri medeniyeti Türk-İslâm medeniyetidir.
-
Türklerin Anadolu'ya girişinde (11.Yüzyıl) Hititli, Lidyalı, Frikyalı ve diğer milletlerden kimse olmamakla mevcut Hıristiyan kültürüne asimile olmuş bir topluluk vardı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ilk
Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1920'de, Ankara'da, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmiştir.
Erzurum, Cumhuriyet döneminde de il oldu ve hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Günümüzde Doğu Anadolu Bölgesinde en gelişmiş ve en büyük şehirdir. Şehirlerarası trafik plâka numarası 25, telefon kodu 442 dir.
Erzurum, 2 Eylül 1993'te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde karaname
[24] ile büyükşehir unvanı kazandı. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 20 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[25] 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı kanun ile ilde yeni ilçeler kuruldu.[26] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.
Erzurum
'un, çevresi dağlarla çevrilidir. Erzurum yüksek bir yaylanın güney batı bölümünde yer alır. Şehir merkezi Palandöken dağlarının Batı ve Güney kısım eteğinde kuruludur. Şehrin batısı ve kuzeyi açık, ova görünümündedir. Erzurum il geneli dağlarla çevrilidir.Erzurum yüzölçümünün; %64 'ü dağlık, % 20'si plato ve %12'si yaylalardan oluşmaktadır. Erzurum ilinin bir bölümü Karadeniz Bölgesindedir. Diğer bir bölümü ise Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer almaktadır. Anadolu'da deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikteki tek büyük yerleşim yeridir. . Yerleşme alanı yer yer 2000 metreye kadar yükselen bir ova üzerinde bulunur. Bölge kuzeyde Dumlu, güneyde Palandöken Dağları ile çevrilidir. Erzurum 'dan geçen İpek Yolu ve verimli ovaları bölgenin tarih boyunca yerleşme alanı olarak seçilmesinde önemli rol oynamıştır. Zaman zaman şiddetli depremlere maruz kalan şehir ve çevresi önemli ölçüde zarar görmüştür.
ERZURUM ÖZEL GÜVENLİK ŞİRKETİ